Mitsubishi’ye AMG eli değerse; Debonair AMG ve Galant AMG

Japonya’dan Almanya’ya geçersek; Mercedes’in kendi bünyesinde yer alan fabrika çıkışı modifiye firması AMG ise 1967 yılında Hans Werner Aufrecht ve Erhard Melcher tarafından kuruldu ve kurucularının soyadlarının baş harfleri ile Hans Werner Aufrecht’un doğum yeri olan Großaspach şehrinin baş harflerini aldı. Firmanın ilk başlarda herhangi bir otomobil markası ile organik bir bağı yer almıyordu ancak 1970’li yılların başında Mercedes modellerini modifiye ederek işe başladı. 1993 yılında ise bu azimli çalışma Mercedes ile AMG arasında resmi bir ilişkiye dönüştü ve AMG resmi bir Mercedes bayisi haline geldi. 1999 yılında ise Mercedes’in bünyesinde yer aldığı Daimler-Chrysler AMG’nin %51 hissesini satın aldı. 2005 yılına gelindiğinde Chrysler’den ayrılan Daimler, geri kalan %49 hisseyi de satın alarak AMG’nin tamamına sahip oldu.

Görüleceği gibi kökleri, ülkeleri ve ortaya çıkış amaçları bambaşka olan 2 farklı markadan bahsediyoruz ancak bu 2 markanın yolu 1987 yılında Mitsubishi otomobil markası ile kesişmişti. Bir üst paragrafta AMG’nin 1993 yılına kadar Mercedes’ten bağımsız bir firma olduğundan bahsetmiştik. İşte bu tarihlerdeki bağımsızlık AMG’ye, Mercedes harici markalar ile de çalışma fırsatı tanımıştı. Bunlardan ilki Mitsubishi’nin 1986 yılında satışa sunduğu ve lüks Japon modellerinin temsilcilerinden olan Debonair Royal modeliydi. 80’li yılların tipik köşeli tasarımına sahip olan bu modelin AMG versiyonunda 200ps gücünde 3.0lt V6 silindir DOHC çok noktadan enjeksiyonlu atmosferik-benzin motor yer alıyordu.

Önden çekişli ve 4 ileri tork konvertörlü otomatik şanzımana sahip olan Debonair AMG, 0-100km/s hızlanmasını yaklaşık 9 saniyede tamamlarken, maksimum 215km/s hıza çıkabiliyordu. Diğer taraftan bu aracın motorunda ve tekniğinde herhangi bir AMG etkisi bulunmuyordu. Aracın birçok yerine serpiştirilmiş AMG yazıları ile yine AMG tarafından tasarlanan jantlar ve direksiyon aracın Alman modifiye firması tarafından süslendiğini gösteriyordu. Bu modelin ayrıca bir de, 2 dingil arası 150mm uzatılmış V150 adındaki bir versiyonu da yer alıyordu. Mitsubishi Debonair AMG modeli sadece 2 yıl üretimde kaldı ve 1989 yılında üretimine son verildi.

1989 yılında Debonair AMG’nin üretimine son verilmesinin hemen ardından bir başka Mitsubishi modeli daha AMG amblemine sahip oldu. Mitsubishi’nin popüler modellerinden bir tanesi olan ve 8 farklı jenerasyon ile 1969 yılından beri kendini gösteren Galant’ın 6.jenerasyonu,  Debonair’in aksine bu sefer çok daha kapsamlı bir şekilde AMG’nin elinden geçti. Galant GTi-16V modelinde yer alan 140ps güce sahip 2.0lt sıralı 4 silindir DOHC çok noktadan enjeksiyon sistemli atmosferik-benzin motorun sıkıştırma oranı yükseltildi ve eksantrik milleri de daha performanslı olanlar ile değiştirildi.

Tüm bu modifikasyonların sonucu olarak da 140ps olan güç 170ps’e kadar yükseldi. AMG amblemi ise motorun üstünde yerini aldı. Ayrıca süspansiyon, fren ve direksiyon sisteminde de AMG tarafından kapsamlı bir şekilde elden geçirildi. Tabii tüm bunlar yapılmışken aracın gövde parçalarında ve jantlarda da sportif operasyonlar gerçekleşti ve çeşitli yerlere de AMG amblemleri yerleştirildi. Çift renkli deri koltuklar ve direksiyon da AMG imzası taşıyordu. Aracın simsiyah görünümü ve bazı detayları, o dönem satışta olan Mercedes AMG modelleri ile fazlasıyla benzeşiyordu. Ayrıca az sayıda üretilen Station kasa tipinde bir versiyonu da yer alıyordu.

Gerek görsel, gerek yol tutuş ve gerekse de yapılan motor modifikasyonları sonucunda önden çekişli aracın 0-100km/s hızlanması 5 ileri manuel şanzımanlı versiyonda 8.1 saniyede, 4 ileri otomatik şanzımanlı versiyonda ise 9.3 saniyede gerçekleşiyordu. Ayrıca AMG’nin motor üstündeki esas başarısı, 8000d/d gibi yüksek bir devir çevirebilmesiydi. Bu arada aracın 220km/s maksimum hıza çıkabildiğini de belirtmeden geçmeyelim.

Bu ilginç ortaklığın bir sonucu olarak üretilen 2.araç olan Galant’tan 1989-1990 yılları arasında Japonya’ya özel olarak sadece 500 adet üretildi ve günümüzde de çok da yüksek olmayan fiyatlarla satılık bazı örneklerine rastlamak mümkün. Son olarak AMG’nin daha tam olarak palazlanmadığı günlerde Mitsubishi ile yaptığı bu ortaklık, 2 aracın ortaya çıkmasını sağladı ve bir Alman modifiye firmasının Japon bir markayla bu şekilde bir iş birliğine gitmiş olması en azından o günler için oldukça ilginç bir durum olarak dikkatimizi fazlasıyla çekti diyebiliriz.